Nissan Leaf Bataryaları İkinci Hayat Buluyor

Nissan Leaf bataryaları, otomobil üreticisinin Tennessee'deki merkezinde ikinci bir hayat buluyor.
Otomobil üreticisi, yaklaşık 50-60 Leaf modelinden elde edilen batarya paketlerini kullanmayı hedefliyor. Bu proje sayesinde yıllık karbon dioksit emisyonlarının 3.7 ton kadar azalması bekleniyor.
Eski Nissan Leaf bataryaları, Franklin, Tennessee'de bulunan otomobil üreticisinin merkezine güç verecek. Perşembe günü yapılan açıklamada, Nashville'in hemen dışında yer alan merkezde iki batarya sisteminin ekleneceği ve bu sistemlerin off-peak (talebin düşük olduğu) zamanlarda şarj edilerek, elektrik talebinin arttığı dönemlerde enerji sağlayacağı belirtildi. Bu yöntem, ofis binasındaki enerji talebinin daha dengeli bir şekilde sağlanmasına yardımcı olurken, emisyonları da azaltmayı hedefliyor.
Nissan Leaf bataryalarının ikinci yaşamında, 50-60 elektrikli araca ait batarya bileşenlerinden oluşan iki montaj yeri kurulacak. Bunlardan biri, toplamda 500 kWh kapasiteli 40-kWh'lık çok sayıda Leaf batarya paketi içerirken, diğeri ise bireysel modüller kullanacak.
Proje ile yıllık karbon dioksit emisyonlarının 3.7 ton kadar azalması bekleniyor. Teknik uzmanlar, en az bir yıl süreyle batarya kurulumlarını inceleyerek, kullanılan bataryaların sağlık durumlarına rağmen nasıl bir arada çalıştığına odaklanacak. Otomobil üreticisi, ayrıca Middle Tennessee Electric ile birlikte, General Motors ve Ford'un yürüttüğü benzer projeleri inceleyerek, fosil yakıtlı enerji santrallerinden gelen elektrik talebini azaltmak için potansiyel talep yanıtı kullanımını araştıracak.
Nissan'ın Tennessee'deki merkezinde gerçekleştirdiği bu ikinci yaşam projeleri yeni değil. 2015 yılında, kullanılmış Leaf batarya paketlerini statik enerji depolama üniteleri için sunma planını açıklamış ve bu fikri Avrupa ve Japonya'da da denemişti. Diğer otomobil üreticileri de benzer adımlar atıyor; örneğin, Porsche, Taycan bataryalarını fabrikalarından birine enerji sağlamak için kullanıyor.
Elektrikli araç bataryalarının ikinci yaşamına odaklanılması, araçlar işlevselliğini yitirdiğinde çoğu bataryanın geride kalacağını varsayıyor. Ancak, elektrikli araç filosunun, bu tip küçük projeler dışında yeterli sayıda batarya temin edecek büyüklüğe ulaşması biraz zaman alabilir. Hammadde fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar ve bunların temin edilmesiyle ilgili jeopolitik ve çevresel sorunlar nedeniyle, yeniden kullanım veya geri dönüşümün hangisinin daha iyi bir seçenek olduğu konusunda tartışmalar devam ediyor.