Birleşik Krallık Son Kömür Santralini Kapattı

Birleşik Krallık, enerji geçişinde tarihi bir adım atarak, Nottinghamshire'daki Ratcliffe-on-Soar Elektrik Santrali'ni, kalan son kömürlü elektrik santralini kapattı.

Ember enerji düşünce kuruluşunun genel müdürü Phil MacDonald, "Bu, Sanayi Devrimi'ni başlatan ülkeden kömür fazından çıkışın son aşamasıdır," dedi.

Dünyanın ilk kömürlü elektrik santrali 1882 yılında Londra'da açılmış ve 2012'de kömür, Birleşik Krallık'ın elektrik arzının %39'unu karşılıyordu. Ancak Ember’ın verileri, bu oranının sonraki yıllarda hızlı bir şekilde düştüğünü ve 2019'dan beri %2 veya daha düşük seviyelerde kaldığını göstermektedir.

Ember’ın "Birleşik Krallık'ın kömür fazından çıkışı" başlıklı raporu, Birleşik Krallık'ın kömürden hızlı çıkışını sağlayan beş temel faktörü belirtiyor: 2025 kömür çıkışını on yıl önceden duyurma, karbon fiyatlandırması, açık deniz rüzgarına destek verme, yenilenebilir enerjiyi teşvik eden piyasa reformları ve şebekeye yatırım yapma.

Phil MacDonald, "Birleşik Krallık, hem teşvikler hem de yaptırımlar sunarak kömürden çıkışında önemli bir yol izledi. Kirletici kaynakların bir son tarihi olduğu sinyalini vermek önemli, ancak yeni temiz enerji sistemini inşa etmek için destekleyici bir ortam sağlamak da şart," şeklinde belirtti.

Birleşik Krallık, kömürü rüzgar ve güneş enerjisiyle değiştirdi ve gaz bağımlılığını artırmadan bu geçişi gerçekleştirdi. Ülkenin 2030 yılına kadar tam olarak dekarbona ulaşma hedefi var.

Kömürden çıkış süreci, emisyonları ve maliyetleri azaltarak birçok fayda sağladı. 2012'den bu yana kömür enerjisindeki hızlı düşüş, 880 milyon ton emisyonu önleyerek, bu rakam 2023’te Birleşik Krallık'ın toplam ekonomideki emisyonlarının iki katından fazlasına denk geliyor. Ember, kömürdeki azalmanın güneş ve rüzgarla değiştirilmesinin yaklaşık 2.9 milyar sterlinlik maliyetleri önlediğini hesaplıyor.

Birleşik Krallık'ın son kömür santralinin kapatılması, Ekonomik İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) üyesi ülkelerin üçte birinin artık kömürsüz hale geldiğini gösteriyor. Üçte ikisinin de 2030'a kadar kömürle çalışan santrallerini kaldırması bekleniyor; bu durum, küresel iklim hedefleriyle uyum sağlıyor.

Kömür, şu an OECD ülkelerindeki elektrik üretiminin sadece %17'sini oluşturuyor ve bu oran 2007'deki zirve olan %36'dan düşmüştür. Bu dönemdeki kömür azalmasının %87'si güneş ve rüzgar enerjisindeki hızlı büyümeye bağlıdır.

MacDonald, "Bir zamanlar kömür enerjisi sanayide büyümenin sembolüydü; şimdi ise temiz enerji ekonomileri yönlendiriyor – bu sadece yüksek gelirli ülkelerde değil, tüm dünyada geçerli," diyerek bu noktaya dikkat çekiyor.